İlk kez 30 yıl önce tanıdım Ali Koç’u. Boğaz’daki Çay bahçesinden bozma bir açık hava gece kulübünde.
Galatasaray-Fenerbahçe maçı var, 1-1 bittiğini hatırlıyorum. Ama o gece maçın önüne geçen bir görüntü hâlâ gitmedi gözlerimin önünden.
Fenerbahçe beraberlik gölünü bulduğunda birkaç metre ötemizde bir karışıklık oldu, yerde debelenen biri var!
“N’oldu, adam boğuluyor mu?” falan derken biri, “Yok gole seviniyor, Vehbi Koç’un (O zaman henüz sağdı ve aileyi birlikte tutan isimdi) torunu o” dedi.
Yerler ince toprak, eski çay bahçelerini hatırlayanlar bilirler o ince toprağı. Sonradan adının da Ali Koç olduğunu öğrendiğim yaşıtım genç, lacivert blazer ceketiyle yerde debeleniyor; gole seviniyormuş.
O gün sadece, “Dedesi görse ne üzülür” diye içimden geçirmiştim.
Yıllar geçti hâlâ ailesini utandırmak için elinden geleni ardına koymuyor.
– Locasından tribüne atlıyor taraftarı dövmek için.
– Keşin tekiyle yanağından makas aldıracak kadar içli dışlı.
– Züğürt Ağa filmindeki düşmüş ağa rolündeki Şener Şen gibi elinde megafonla etrafına derdini anlatmaya çalışıyor.
Bu tür örnekleri çoğaltabiliriz ama gerek yok. Daha fazla Koç soyadını yıpratmayalım; durumu anladınız siz zaten.
BECERİKSİZLİĞİNİ ÖRTMEK İÇİN
O günün şımarık zengin çocuğu bugün Fenerbahçe Başkanı. Birkaç meczup ve ergenin dışında seveni kalmadı.
2018 yılından bu yana tek başarısı geçtiğimiz günlerde kazanılan Türkiye Kupası. Galatasaray’ın nasıl saf dışı edildiğini herkes gördü ya neyse buralara girmeye gerek yok.
Harcanan paranın karşılığında ortaya çıkan beceriksizliğini örtmek için her sene artan bir hırsla 59 öncesi şampiyonluklara sarıldı can simidi hesabı.
Federasyona da bastırarak 59 öncesi şampiyonlukları eşeleyecek komisyon kurdurttu bu sene de şampiyonluğa ulaşamadığı için.
AKP Genel Başkanı ve aynı zamanda cumhurbaşkanlığı da yapan Recep Tayyip Erdoğan’ın da en yakınlarından biri olan Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi de yakını olduğu kişi gibi usul, kanun tanımaz biri olmalı ki bu komisyonun kurulmasına izin verdi.
Oysa ki yıllar önce de Fenerbahçe böyle bir başvuruda bulunmuş, federasyon işi tahkim kuruluna sevk etmiş ve tahkim de bu isteği reddetmişti.
Sayın Büyükekşi’nin de çok iyi bileceği gibi tahkim hükümleri katidir (2002/52 E. 2002/68 K. Meraklısı bulsun okusun). Aynı konunun bir kez daha aynı mecrada kurcalanması ve oylanmasını istemenin ardında mutlaka bir çapanoğlu vardır!
KABUL EDİLEBİLİR ŞAMPİYONLUKLAR!
Diyelim federasyondakiler akıl tutulması yaşıyorlar. Ya da Koç soyadı karşısında dizlerinin bağları çözüldü.
Ya da, ya da diye daha bin cümle daha yazarım ama size de bana da yazık etmeyeyim
Olayın saçmalığını iddia edenler açısından ifşa edeyim.
Tarihi, belgeleri, kayıt altına alınmış resmi beyanları çok severim; yalanı, riyayı şaaaak diye ortaya çıkartır.
Buyurun kendi ağzından seçim öncesi rakibi, şike yaptıysa Fenerbahçe için yapan Aziz Yıldırım’ı eleştirmek için 1 Haziran 2018’de sarf ettiği cümleyi okuyalım:
“Kabul edilir şampiyonluklara baktığımızda, tarihimizde ilk kez bir rakibimizin 2 şampiyonluk gerisine düştük. Eskisi gibi dominant ve lider hâle gelmemiz lazım.”
İnsana sorarlar, “Kabul edilir şampiyonluklar derken ne demek istiyorsun hacım!” diye.
O günkü rakibi şike yaptıysa Fenerbahçe için yapan Aziz Yıldırım da boş durmamış zamanında.
Beşiktaş’ın başındakiler bugün nasıl enkazdan şampiyonluk çıkarma alçaklığını yapıyorsa, zamanında da tüpçü çağırıp haybeden 2 şampiyonluğa konmuştu. Bu duruma bakın şike yaptıysa Fenerbahçe için yapan Aziz Yıldırım 2017 yılında nasıl tepki vermiş:
“Yahu 1959’da hesap, kitap, matematik hiçbiri sığmıyor bir yere. 1959 yılında lig başlamış, şampiyonlar belli. İşte biz 19, Galatasaray 20, Beşiktaş aslında 13, Trabzon bilmem ne… Belli yani statü. Bunlar (Beşiktaş) gittiler, bu ligin prosedürünün başlatmasından sonraki 1959’dan önceki yıllarda iki yıl şampiyon olmuşlar, ya biz de müraacat edelim yıldızları alalım falan gibi. Yıldızlarla bir şey olunmaz. Yani burada zorbalıkla yapılan bir operasyon vardır, kanuni bir iş yoktur. Haluk Ulusoy verememiştir, Tahkim Kurulu’na götürmüşlerdir, orada Tahkim Kurulu’nda bir bahaneyle halletmişlerdir işi çıkarmışlardır yani. Yahu 59’dan bu yana sığmıyor, nereye koyacaksınız yani. Bir acayip acayip işler işte. Ondan sonra diyorlar duruşumuz var. Yahu duruşunuz varsa gidin iki yıldızı iade edin. Yıldızlarla bir şey olunmaz, yıldız insana bir şey kazandırmaz.”
CAN VE İNAN KARDEŞLER BÜYÜK ŞANS
Fazla söze gerek yok, kendi açıklamaları bile 59 öncesi şampiyonlukları dilenmenin ne kadar mantıksız ve aşağılık bir durum olduğunu gözler önüne seriyor!
Aile düzenleri nasıl bilemiyorum ama Koç ailesinde çok değerli insanlar var.
Biri Can Kıraç; tanıdığım hayat görüşü, vizyonu ve mütevazılılığı en üst seviye bir ağabey. Sayın Ali Koç’a arada sırada Can Ağabey ile sohbet etmesini tavsiye ediyorum.
Diğeri ise İnan Kıraç; iki cümlesini ölene kadar unutmayacağım.
Birincisi, “Rakibinin en aşağı senin kadar akıllı olduğunu asla unutma. Senden aptal olduğunu düşündüğün an en büyük aptal olursun.”
İkinci cümle ise günün konjonktürüne daha güzel uyuyor, “Ben bugüne kadar asla kimseden refüze edilme ihtimali olan bir şey rica etmedim.”
Arada sırada büyüklerle vakit geçirmek iyidir, insana vizyon verir.
FENERBAHÇE DEDENİN PARASINDAN DEĞERLİDİR
Son olarak kendi Fikrimi söyleyeyim.
Ben Ali Koç’un yerinde olsam fi tarihindeki bir haftalık turnuvadan şampiyonluk çıkartmaya uğraşacağıma elimdeki sınırsız imkanlarla yaşadığım gün şampiyon olmaya çalışırım.
“Şampiyon yapmak için geldiğim takımı 5 senedir neden mutlu sona ulaştıramadım? Başakşehir’in bile şampiyonluğunu gördüm. Neden yapamıyorum, hatalarım ne?” diye kafa patlatacağına kurnazlık peşinde. İtibarını ayaklar altına alıyor Fenerbahçe’nin.
Dedenin parasının kat be katı değerindedir Fenerbahçe’nin itibarı. Senin izanın yetmiyorsa Fenerbahçe üyelerinin yetecektir pek yakında.
Süper Kupa finalinin ağustos yerine ocak ayında oynanmasını istemesi ise, “Hazır olmayan Fenerbahçe’nin Galatasaray karşısında ağır bir yenilgi almasından çekiniyor” diye yorumlandı.
Fenerbahçe taraftarı her şeyi affeder ama Galatasaray’dan korkan bir Fenerbahçe Başkanı’nı asla!
KULÜBÜN İTİBARINI YOK ETTİ!
Paredes’in menajeri Rodrigo Varela’nın şu ufak cümlesi bile aslında Fenerbahçe’nin düştüğü durumu tüm çıplaklığı ve acısıyla ortaya koyuyor:
“Fenerbahçe’nin bizi istemesine anlam veremiyorum biz parayı değil vizyonu ve hedefleri olan bir kulübe gideceğiz parayı seçmiş olsaydık Arabistan’dan gelen teklifleri olumlu karşılardık Fenerbahçe’nin Suudi Arabistan Ligi’nden farkı yok.”
Hepinize 1 litre benzine 34 lira vereceğiniz yeni haftada mutluluklar diliyorum. Bizi bu hale getirenlerin de Allah belasını versin, ne diyeyim!