Sabahın da gecenin de bir köründe çorbacı ve börekçiye gitmek biz Türkler’e mahsustur. Kokoreç ve köfte de gece menülerinden eksik olmaz.

“Ağzımızın suyu aktı, nereden çıktı bu iştah açıcı konu” diyorsanız merak etmeyin, kaçacak az sonra.

Aslında başta AKP Genel Başkanı ve aynı zamanda cumhurbaşkanlığı da yapan Recep Tayyip Erdoğan ve tüm AKP’lilerin iştahlarının kaçması gerek ama şerbetli onlar. Neyi ne kadar kötü yapıp beceremezlerse o derece kendilerini övüyorlar.

“Ben ekonomistim” lafı dolar iki günde iki katına çıktığı zaman edilmişti.

Yani konu aslında o kadar basit ki; önemli olan kandırılabileni kandırmak, beraber yürümeye meyilli olanları da beslemek.

DÖNELİM ÇORBACIYA

1990’ların son bölümlerinde geçen bir Türk dizisi seyrediyorum. 16-17 yaşlarındaki lise öğrencilerinin haylazlıklarını anlatıyor.

Abi çocuklar börekçiden, çorbacıdan, kokoreççiden çıkmıyor. Zengin aile çocukları da değiller haaa karakterler, aileleri tarafından yeterli ilgi görmeyen sorunlu ama onurlu çocuklar.

Gençler ya, sabah ikişer porsiyon börek, öğlen yarım kokoreç yanına duble patates kızartması gömüyorlar. Haylazlar ya geceleri de bira ardı dürüm götürüyorlar.

Mesela bu performansı aynı yaşlardaki oğlum gösterse yetişebileceğimi sanmıyorum.

Böreğin porsiyonu 100, yarım kokoreç 250, porsiyon patates 80, bira markette 75, dürümün bol lavaşlısı bile 150 lira.

Kaba bir hesapla haftalık sadece çorbacı-börekçi harçlığı 6 bin lira olması gerek. Yolu, kahvesi, çayı, sineması, konseri monseri neredeyse 10 bin lira haftalık, 40 bin aylık harçlık vermem lazım. Biraz abartı oldu gibi görünüyor ama bunun yarısını çocuğuna harçlık olarak veren var mı, ya da çeyreğini!

Varsa da kaç kişisiniz!

ESKİ TÜRKİYE’YE KURBAN OL!

“Böyle pomona kime nasip” dediğinizi duyar gibiyim. Ama kazın ayağı öyle değil.

Ben de 80’lerin sonlarında o yaşlardaydım, memur çocuğu harçlığıyla hergün olmasa bile böyle günlerim çok oldu. Üstüne her hafta birkaç kez sinemaya da giderdik, bilardo da oynar king de çevirirdik.

En ufak kağıt para 5 milyondu yine. Yine diyorum çünkü bugünün 5 lirası oluyor. Liradan 6 sıfır atıp dolarla TL’yi eşitlemişti ya ünlü ekonomist.

Neyse bir çorbayı en ufak kağıt parayla içebiliyorduk o zaman. Şimdi en büyük banknot yetmiyor.

Bence bugünün yapılacak en kötü siyaseti dünü kötülemek olur.

NOT: Siz son cümledeki “kötü” kelimesi yerine gönlünüzden geçeni söyleyebilirsiniz.