Git ama dönme!

Başkalarının ülküsü için kendi ülküsünden vazgeçen Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında açılım heyetinin bir türlü en aşağı 40 bin kişinin katili Abdullah Öcalan‘ı ziyaret etmemesini eleştirerek, “Komisyon bu kararı almazsa, üç arkadaşımla kendi imkânlarımızla İmralı’ya gitmekten çekinmem” dedi. Peşinden de dava arkadaşlarına seslenerek, “İmralı’ya gitmeme izin veriyor musunuz?” diye yeni bir sansasyonel çıkış yaptı.

BOL GÜNEŞ, BOL BALIK

Yazıya başlamadan kendi düşüncemi söyleyeyim; dava arkadaşı değilim, su içinde 3İ ATLAS Kuyrukluyıldızı kadar uzağım kendisine. Ama yine olur da bana sorarsa “İmralı’ya gideyim mi?” diye, tek cevabım, “Git ama dönme” olur.

Yanlış anlaşılmasın, kötü bir düşüncem yok.

İmralı’nın lüks bir tatil köyü konforunda olduğunu basından, gidip gelenlerden az çok öğrendik. Biz içine etmeden önce dünyanın en güzel denizi olan, yaş alsa da güzelliğini korumuş bir kadın gibi hâlâ çilelerine direnen Marmara’nın göbeğinde İmralı Adası. 

Yılın 8 ayı denize girilecek, 10 ayı güneş banyosu yapılacak bir iklime sahip. Koca gırgırlar yanaşamadıkları için balık da boldur. Prenses lüfer, prens istavrit, aç doyuran palamut, gelin mercan, bıçkın karagöz, koca kafa kaya balığı hatta kontesleri kıskandıran zerafetiyle karides ellerinin altında; yeme de yanında yat.

CANI DA SIKILMAZ

Yaş dayanmış 80’e, zor nefes aldığını görüyoruz. Bazen iyi tarafımıza geliyor acıyoruz, “Bak zor yürüyor, konuşamıyor bile ama hâlâ çalışmak zorunda biçare, hayat ne acımasız” diye düşünüp.

Bulunmaz bir fırsat hayatın kışını İmralı’da geçirmek. Hem kankası da orada, canı da sıkılmaz. 

Eski günlerden bahsederler birbirlerine dolunayı izlerlerken.

“Nasıl yağlı urgan atmıştım lan sana ehehehe” der biri öbürüne. Öbürü de diğerine sağ eliyle kurt işareti yaparak, enselendiğinde, “Abdullah Öcalan memlekete hoşgeldin” diyen subaya, “Hizmete hazırım” dediğini anlatır ballandıra ballandıra.

GÜNAH KEÇİSİ İMAMOĞLU

Gerçeğe dönersek…

Başkalarının ülküsü için kendi ülküsünden vazgeçen Devlet Bahçeli bu laflarla kime mesaj veriyor bilinmez.

Patronuna sitem ediyor olabilir, kendi partisinin içindekilere olabilir, pasif tutumlarından dolayı DEM’lilere olabilir, siyaseten Özgür Özel’e sallıyor da olabilir.

Fakat kesin olan bir şey var…

Gidip de işleri eline yüzüne bulaştırırsa, gidemez de işler gidemediği için sarpa sararsa ya da giderken teknesi falan batarsa suçlu çok net; bir sonraki cumhurbaşkanı Ekrem İmamoğlu!

Visited 3 times, 3 visit(s) today