Kısa yazı olacak, bonus bir de fıkra var.
Tokyo Vice diye bir dizi seyrediyorum, Yakuzalı falan. Kahraman gazeteci var 12 milyon tirajlı Meicho Shimbum’da işe giren ilk batılı.
Düzgün polis var, kirli polis var, fahişe var, salak aşık var, baba var, ana var, tapınak var, uyuşturucu, alkol, sigara, çay, çorba her şey var.
Yazan, çizen, çeken ilgi çeksin diye dizi yapmış, çekiyor da. Tüm tuşlara aynı anda basılmış aynı Temel’in fıkrasında olduğu gibi.
***
Temel kitap yazmaya karar vermiş, İdris de, “İçinde gizem olsun, soyluluk olsun, seks olsun, çok tutar” diye akıl vermiş.
Temel de hemen patlatıvermiş kitabı, adını da “Kraliçeyi kim şeetti” koymuş ve yayınlanmadan önce İdris’e göstermiş.
İdris biraz da mahçup bir tavırla tuğla gibi kitaba bakarak, “Yaa Temel ben sana eksik söylemişim, biraz da din olsa çok daha etkili olurdu” diye hayıflanmış.
Temel arkadaşının sırtını sıvazlayıp teselli etmiş.
İki gün sonra kitap piyasaya, “Allah Allah, kraliçeyi kim şeetti” başlığıyla çıkmış.
Anlayacağınız dizi bu havada ama gideri var.
KONUMUZ JAPON YENİ
Tabii ki sıklıkla para mevzuu var dizide doğal olarak, rüşvetler, haraçlar, lüks tüketim havalarda uçuyor.
Tokyo’nun en pahalı gece kulübünde en pahalı şişeyi 1 milyon 200 bin yen’e açıyorlar. Acayip de havalı ritüeli var, görgüsüzlüğün nirvanası; adını falan mikrofondan anons ediyorlar. Millete çılgın gibi alkışlatıyorlar, mekandaki tüm manitaların 5 dakikalığına hayallerindeki beyaz atlı prens oluyorsun. Etraftan gelen bakışlar şişeyi açanı Türk Köyü’nü zalim Eflak Voyvodası’dan kurtaran Malkoçoğlu gibi hissettiriyor
“Ulan” dedim kendi kendime, “Ola da ezkaza Tokyo’ya yolumuz düşer de gece alemlerinde zıplamaya yeltenirsek kıçımıza ne kaçar” diye kıpırdandım.
Çocukken biliyorum bu yenin tanesi adam yerine konmazdı. Haberlerde hep “100 yen şu kadar lira” diye bahsi geçerdi.
Baktım hâlâ pek adam olamamış, 100 yen 23.5 lira. Şişeyi 280 bin liraya açıyor elin Allahsız Japon’u.
Baktım hayali bile imkansız.
Sonra bir kez daha baktım ama bu kez maziye, AKP’nin iktidar olmadan önceki zamanlara. Hani buzdolabı, ütü, araba, ayakkabı, su hatta kadının falan olmadığı çağlara.
100 Japon yeni 1 liraymış.
Sonra yeniden hayallendim, AKP’den önce Tokyo’ya yolum düşse en baba gece kulübünde Malkoçoğlu olabilirmişim biraz ıkınsam (Şişe 12 bin liraya geliyor).
Eh be ünlü ekonomist, hayallerimin bile belini kırmışsın hâlâ konuşuyorsun sıkılmadan!