Proxima Centauri

Dünyamıza en yakın yıldız, 4.22 ışık yılı uzaklıkta. 40 trilyon küsür kilometre ediyor ve günümüzün son teknolojisiyle ulaşmak 30 bin sene sürüyor.

Eğer ülkemizin çılgın gündemini hıza çevirebilseydik 3 saatte inerdik Proxima’ya.

Kardeşim bir hafta tatil yapalım dedik; neredeyse başka bir ülkeye döndük.

İktidar ile ana muhalefet kanka olmuş, küçük muhalefet ise hem kanka hem de sarışın.

En kötü günlerin yıldızı Borsa buhran yaşamaya başlamış.

AKP Kızılcahamam kampından sızan haberlerde; parti içinde AKP Genel Başkanı ve aynı zamanda cumhurbaşkanlığı da yapan Recep Tayyip Erdoğan’a ufak ufak diklenmelerin başladığı fısıldanıyor. Sanırım bir devrin sonuna gelindi. Bu ülke verdiği tahribatın etkilerini kısa sürede tedavi edecek güce sahip. Yeter ki iyi yönetebilecek, çalıp çırpmayacak birini çıkartabilelim.

A Milli Futbol Takımı Avrupa Şampiyonası öncesi tel tel dökülürken Filenin Sultanları tüm dünyanın kafasına smaçları indirmeye devam etmişler.

İstanbul’a yaz tüm acımasızlığıyla gelmiş, Güneş tekme tokat dalmış zaten sıkıntılı olan ahaliye.

Reis’in bir kilo şeker fasulyesi 354 lira 50 kuruş olmuş, bildiğimiz kuru fasulye ⚡🌀💤⁉️, dansöz çıkmıyor paketten!

Tasarruf için emeklilere temmuz zammı yapmamak gündeme gelmişken AKP Genel Başkanı ve aynı zamanda cumhurbaşkanlığı da yapan Recep Tayyip Erdoğan’a Kasımpaşa’da yeni bir külliye (Ne demekse artık, tamamen padişah özentisi bir jargon oturtmaya çalışıyorlar) inşası kararı alınmış.

Boğaziçi Üniversitesi mezunlarına güvenlik sebebiyle kampüslerinde mezuniyet töreni yasaklanırken Beykoz Üniversitesi mezunları, Boğaziçi Üniversitesi’nin kampüsünde 6 Temmuz’da mezuniyet töreni yapacaklarını açıklamışlar. Bu artık hainliğe, kindarlığa, vicdansızlığa girer, başka lafa gerek yok.

Hesapta tatil anlatacaktım size; yolda, Marmaris’te gördüklerimi aktaracaktım ama ülke yerinde durmuyor ki, ışık hızının milyon katı fazlasıyla beton bir duvara sürükleniyor.

GELELİM TATİLE

Yollar birkaç sene önce yapılmasına rağmen yama içinde. Belli ki o yolları yapan beşli çetenin bir eli cebimizdeyken öbür eli de öbür cebimizdeymiş. Malzemeden yürütmüşler; iki-üç yılda kuru soğan kabuğu gibi dökülür mü asfalt!

İzmir-İstanbul, otoyol artı köprü ücreti 984 lira tutuyor. Yol doğal olarak bomboş. Hep diyorlar ya, “Geçmediğimiz yol, inmediğimiz havaalanı için de boşa para ödüyoruz” diye. Biz bu sene için yırttık; parasını ödediğimiz yoldan çatır çatır geçtik. Boşa değil doluya ödedik bu kez hanımla🤪

Marmaris Selimiye öyle abartıldığı gibi şahane değilmiş, bizi sarmadı. Kaldığımız otel (Solto) tatilin en güzel parçasıydı. İsim hafızam zayıftır ama birkaç günde Zerrin, Vedia, Mustafa, Murat, Kadir aklıma mühürlendi. Çözüm aramaları, ararlarken de yüzlerinden gülücüğü eksik etmemeleri benim gibi huysuza bile huysuzluk yapma olanağı sağlamadı.

Tüm otel personeline teşekkürlerimizi sunuyoruz❤

Yiyip içip yan gelip yatmadık, neredeyse gezilecek her yeri gezdik. Bizi her an tokatlamaya hazır bir nüfusa sahip bir köye gittik. Tüm aktarlarda satılan Çin malı şişeli kekik, adaçayı vs yağlarını büyülü elleriyle sıktığını söyleyen, ucuzcu marketten alıp şişelediği zeytinyağını taş sıkım diye kaskallayan dayılar gördük.

Tabelaları takip ederek bir antik kent (Sryna) peşine düştük ancak sadece bir sıra taş görebildik. Keçi gibi dağlara tırmandığımızla kaldık. Sonra nur yüzlü bir teyzenin bahçesine daldık, “Merhaba” diyerek. Söyleştik, bize antik kentte eskiden bir sürü mermerin olduğunu ancak hepsinin götürüldüğünü anlattı, içimiz bir kötü oldu. “Çiftlik’e gidin, oranın denizi çok güzeldir” dedi, gittik.

Deniz ve sahil güzel ama denize deniz gözlüğüyle bakmadığın sürece. Toplam 4 istiridye kabuğu vardı; ikisini çıkarabildim ikisi kaldı. Artık eskisi gibi derinlere dalamadığımı da esefle öğrenmiş oldum😊

Bunun yanı sıra binlerce gazoz-bira kapağı, şişe, kutu, ip, plastik bir şeyler vardı. Ama günün yıldızı dev gibi bir çöp konteynerıydı. Hangi öküz attıysa öbür dünyada kirpikleriyle toplasın inşallah😡

Cennetleri cehenneme çevirme uzmanı bir halkız, umarım birbirimizi de kirpiklerimizle toplatırlar tahtalı köyde.

ESNAF KAN AĞLIYOR

Gözümüze bir kebapçı çarptı, girdik dükkana. Saat 20:00 civarı, tam akşam yemeği vakti. Saydım, 84 sandalye var terasta; sadece ikisi dolu, o da biziz.

Dondurmacı, pansiyonlar, barlar, takocu, marketler bomboş. İmarı olduğu şüpheli 3 dönüm arsaya 1.5 milyon dolar istenen yerde simidin zor satılması ne kadar ironik değil mi!

Dönüşler hüzünlüdür ama biz çok neşeli çıktık yola. Seneler geçtikçe ev daha cazip geliyor herhalde.

Doğa harikası yollardan ağzımız bir karış açık geçtik. Bal, sabun vs aldık her coşkulu turist gibi.

Ama beni en çok etkileyen sıkma portakal içmek için durduğumuz seyyardı. Esasen balcılık yapıyormuş, üç sene önceki büyük yangında tüm arıları yanmış. “Ağabey, birileri sanki arıların nerede olduğunu bilerek yaktı ormanı” dedi. En değerli çiçeğin böceğin, endemik bitkilerin olduğu yerler kömür olmuş, izleri hâlâ duruyor. O manzarayı görünce insanın oturup hüngür hüngür ağlayası geliyor.

Yöre halkına göre o seneki yangınlar kasıtlı çıkarılmış. Faili bulmak için de, “Yanan yere kim otel dikiyorsa o yakmıştır” diye olayı çözmüşler. Merkezinden yereline bu işte parmağı olan ne kadar siyasetçi varsa😡…

Yolda tarlaların ve ağaçların yandığını gördük, kontrol noktasında durmayan araca polislerin silah çektiğini gördük, bankette tozlar arasında Hollywoodvari takip gördük, tilki, yılan, kaplumbağalar gördük.

Bir de gölgede 42 derece gördük.

Akhisar’da bir dinlenme tesisinde durduk, uyumayalım diye elimizi yüzümüzü yıkayacağız, kahve falan içeceğiz. Arabadan inince tuhaf bir his sardı ikimizi de. Dereceye baktım, 42’yi gösteriyor, koşarak klimalı salona kaçtık gayriihtiyari.

Tesla şarj merkezi kondurmuş bir kenara, belki başka elektrikli araçlar da yararlanıyordur, bilemem. Yollar bomboş olmasına rağmen şarj istasyonunda kuyruk var. Bir de 42 derece sıcakta arabalarının yanında bekliyorlar sahipleri. Nedenini çözemedim ama sanırım şarj olurken arabalar savunmasız oluyor. Eee boşuna, “Mal canın yongasıdır” dememiş atalarımız.

ALİ KOÇ YENİDEN BAŞKAN

Fenerbahçe’de başkanlık seçimi de sıkıştı tatil takvimimize.

Mourinho’nun imzasının tazyikiyle Ali Koç yeniden seçildi, Fenerbahçeliler’e hayırlı olsun.

Ancak seçim sürecini takip edebildiğim kadarıyla lafı uzatmadan tek diyebileceğim şey:

İyi ki Galatasaraylıyım❤🧡❤

Visited 125 times, 1 visit(s) today