Bugün işin kolayına kaçacağım, Yılmaz Özdil’in youtube videosunu paylaşacağım. Başıboş kedi-köpek problemini harika özetlemiş.
Yemek yaparken, araba kullanırken, otobüste, eve gidip ayakları uzattığınızda mutlaka izleyin (Dinleyin); sevdiklerinizle paylaşın.
Atatürk’ün ve dünya liderlerinin tüylü dostlarımıza bakışıyla bizi yöneten zihniyetin farkını anlatmış. Bonus olarak da Uruguay’ı, hayvancılığını, cumhurbaşkanını anlatmış. Sinirinizden, kıskançlığınızdan tırnaklarınızı değil parmaklarınızı yiyebilirsiniz!
“Hiç vaktim yok” demeyin yaratın; hepi topu yarım saat.
İKİ KÜÇÜK EKLEME
Ülkede AKP Genel Başkanı ve aynı zamanda cumhurbaşkanlığı da yapan Recep Tayyip Erdoğan öl dese ölecek bir kitle var. Hepsine birer sokak hayvanını kurtarmalarını söylese bence birbirlerini çiğneyerek yaparlar.
Ballı iş insanlarına gözünü çevirip baksa 10’ar, 20’şer sahiplenirler.
Kıçındaki çıbanın kılı olmak ya da ayakkabılarını yalamak bir işe yaramaz ama bir canlıyı sokaktan hatta ölümden kurtarmanın huzurunu inanın başka hiçbir şeyde bulamazsınız.
AKP Genel Başkanı ve aynı zamanda cumhurbaşkanlığı da yapan Recep Tayyip Erdoğan sahiplenme yeterli sayıda olmazsa yakalanan hayvanların itlaf edileceğini üstü kapalı olarak ifade etti.
Bir zamanlar Türkler Şaman’dı. Şamanizm’in birinci kuralı bir canı almamak.
Bizim eve giren sinek bile uzun uğraşlar sonucu canlı olarak doğal ortamına iade edilir.
Hiçbir vicdanın korkmuş gözlerle gözlerinizin içine bakan bir canlıyı katledebileceğini sanmıyorum.
Bu işi belli ki veterinerler yapacak; masaya yumruğu vurup, “Biz bu katliama alet olmayacağız” diye seslerini yükseltseler ne güzel olur.