Türk futbolu kimseden çekmedi Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’tan çektiği kadar, Fenerbahçe de!
Sayısız vukuatı var; locasından kendi taraftarının üzerine atladı, kendi taraftarının arasında kendi stadında ensesine tokat yedi, elinde megafonla zerzevatçı gibi kendi stadının önünde Kuşdili Caddesi’ne doğru beyanat verdi, Rambo Okan yanağından makas aldı, Galatasaray’la oynanan maçtan saatler sonra yanına devletin güçlerini de alarak Galatasaray’ın boş stadını bastı. Müdahale eden Galatasaray yöneticisini, “Az sonra dayak yiyeceksin” diye tehdit etti vs.
Bir de gördüklerim ve duyduklarım var ama kayıt olmadığı için yazmam etik değil.
Yalnız şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki yazılan ve yazılmayan tüm olaylarda Ali Koç’un suratı bordoya yakın kırmızı renkte.
Açık açık şunu demek istiyorum; içip içip olay çıkartıyor. Hem ailesini hem de başında bulunduğu koskoca Fenerbahçe’yi rezil ediyor her fırsatta.
“Ben başkan olduğum sürece Fenerbahçe’yi şampiyon yapmayacaklar, daha da durmam buralarda” dedi, yeniden aday olup, olaylı seçimde tazeledi Fenerbahçe’ye zarar verdiğini iddia ettiği başkanlığını.
Olaysız hiçbir olayı yok!
Mourinho’yu getirdi seçim kozu olarak. böyle giderse ocak ayına kadar bile ömrü yok Portekizli’nin Fenerbahçe’nin başında. Lille ve Göztepe maçları sonrasında, “Ben sihirbaz değilim, sadece tecrübeliyim” demek zorunda kaldı tecrübeli hoca.
Yakında canlı yayında düelloya çıkarsa bu iki garip karakter hiç şaşırmam!
ÇİMLERİN TADINA BAKTI
Dün gece de İzmir’de maç oynanırken sahaya daldı, evet resmen sahaya daldı.
Cezasının hâlen sürmesine rağmen tribüne bile girememesi gereken Ali Koç elini kolunu sallayarak sahaya indi, maç devam ederken yüz metre kadar yürüdü, taraftarının bulunduğu tribünün önüne kadar geldi içeri alınmayan Fenerbahçe taraftarlarını içeri almak için ama kapı yerine pencereye gelmişti, yani tribüne oynadı, geri dönerken de provoke ettiği Göztepe taraftarının tepkisini çekti, kafasına su hatta sular yedi, polisin zenginin karşısındaki aczinin resmini çizdi, sonra da yarattığı karambolün ittirmesiyle yüz üstü yere kapaklanıp Gürsel Aksel Stadı’nın çimlerinin tadına baktı, “Kaşınanı kaşırlar” söyleminin doğruluğunu kaşeledi.
Hiç yakışıyor mu Fenerbahçe’nin başkanına bu rezalet!
Pekiyi, delikanlı ceketiyle federasyon başkanlığı koltuğunu kapan İbrahim Hacıosmanoğlu’na cezalı Ali Koç’un stada girmesine müsade etmek yakışıyor mu!
Galatasaray maçı sonrası stat basmaktan 23 Mayıs’ta 90 gün hak mahrumiyeti ve 780 bin lira para cezası almış. Parmak hesabı 22 Ağustos’ta cezası biter; 17 Ağustos akşamı ne işi var Göztepe’nin efsane futbolcusu Gürsel Aksel’in ismini taşıyan statta!
Ali Koç’un olduğu kadar gülmeyi bile delikanlılığına yakıştıramayan İbrahim Hacıosmanoğlu’nun da payı var dün akşamki rezillikte, federasyon görevlilerinin de, polisin de. En az pay yere kapaklatanda ama kabak da onun başına patlayacak gibi duruyor.
Ne yazık ki başrol oyuncusu sahneden inmedikçe rezaletler silsilesi sona ermeyecek.
Tamam aile pek sallamıyor bu tipi ama her hafta dedesinin kemiklerini sızlatmaya da hakkı yok şımarığın.
Oylarıyla yeniden başkan seçen üyelere ise aynı Türk halkına söyleyeceğimi söylemekten başka yapabileceğim bir şey yok, “Her millet layık olduğu şekilde yönetilir!”
Kendilerini cumhuriyet sanan Fenerbahçeliler’e acı bir haberim var; bir diktatör tarafından yönetiliyorsunuz, haberiniz olsun!
NOT 1: Yazıyı maçın ertesi sabahı yazmıştım ama teknik aksaklıklar ancak şimdi yayınlamama izin verdi.
NOT 2: Gecikmenin yararı ise olayı tüm hatlarıyla daha iyi görmemi sağladı; herkes işin kolayına kaçarak kaşınana değil itene yüklenmiş. Göztepe, Galatasaray ve Başakşehir haricinde Kulüpler Birliği, “Ali Koç’a saldırı” demiş maç oynanırken saha basmaya. Üç kuruş sponsor geliri için koca koca kulüplere yakışıyor mu bu bit yavruluğu.
Reklam geliri için de yalama basını geçtim yalamaya teşne ancak yalatılmayan sözde solcu basın bile satıvermiş kendini anında; insanın kusası geliyor!