Galatasaray’daki sözde bilet skandalı hakkında bir tek dilsiz şeytan yorumda bulunmadı, bir tek de savcılıktan tık yok.
Bilmeyenler için konuyu özetleyeyim…
Galatasaray’da kombineler dışındaki biletler içlerinde yeni-eski yöneticilerin, taraftar grubunun bulunduğu bir çete tarafından karaborsada satılıyormuş!
İlk gelen bilgide çetenin kazancının yıllık 5-10 milyon euro olduğuydu. Divan Kurulu’nda Hayri Ağabey’in (Kozak) konuyu dile getirmesinden sonra meblağ 56 milyon euro gibi net ve astronomik bir rakama ulaştı.
Hükümete yanladıkları için camiadan 2013 yılında aforoz edilen Yiğit Bulut ve Fatih Altaylı ikilisinin zayıf ayağı Fatih Altaylı da iyilerin arasına geri dönme çabasıyla açtığı youtube kanalında konuya atladı. İsim vermeye faillerin ad ve soyadlarının ilk harflerinden, titrlerinden başladı. Ben E.Y. ya da A.N. olsaydım anında iftira davası açardım Aforoz Altaylı’ya. Neyse bunlar onların bileceği işler, dönelim konumuza.
BİDEN DA İŞİN İÇİNDEYMİŞ!
Başkan Dursun Özbek, Divan’da Hayri Ağabey’e, “Asparagasları burada gündeme getiriyorsun ağabey” diye sitem etti. Aforoz Altaylı’ya da bir sponsorluk anlaşmasında sorulan soru üzerine daha uzun cevapla, “Biletler resmi bir şekilde satılıyor, el değişenleri takip edebiliyoruz. Elinde kanıt olan, bileti fahiş fiyata aldığını iddia eden kim varsa kapım açık. Gelsin varsa suçluları beraber çıkartalım” yanıtını verdi.
Adı iddialarda geçen yönetici Eray Yazgan da yaptığı zehir zemberek bir açıklamayla Aforoz Altaylı’dan ithamlarını kanıtlamasını istedi.
Bu dedikodudan yaklaşık 2 aydır haberim var ama kaşelemeden asla yazmam. Uzun süre araştırdım, hatta iddiaları taraftar grubu kanadına sorduğumda neredeyse, “Ah neeerde o bolluk” tadında cevap aldım.
Adı geçen isimleri söylesem dudağınız uçuklar ve çember her geçen gün daha da genişliyor. Bir sonraki dedikoduda karaborsa geliri 2 milyar euroya yükselirken ABD Başkanı Joe Biden’ın bilet üçkâğıtçılığında parmağı olduğu için seçimden çekildiği söylenecek.
BİRAZ DA BENDEN…
Çok şükür meslek hayatım boyunca hiçbir dedikoduya lapin gibi atlamadım. Eleştirirken haddimi aştığım olmuştur; özür yazısı yazdığım da. Doğruda ve makulda iyi bir 36 sene geçirdim diye düşünüyorum. Rüşvet teklifleri aldım, tehdit edildim, üç Galatasaray Başkanı ve bir teknik direktörü kovulmam için Aydın Doğan’a ricacı olup refüze edildiler (Patron gibi patrondu Aydın Doğan, AKP biçerdöverinde kıyma oldu).
Doğrudan ayrılmadım, otobanı değil hep çakıllı dikenli yolu tercih ettim; böyle de devam edeceğim.
Yani dedikoduyu haber diye gündeme getirme boş kahramanlığını asla yapmayacağım.
Kimse merak etmesin, Galatasaray’a zarar verenlerin gırtlağına çökmesini en iyi beceren isimlerden biri olarak görüyorum kendimi; yine olsun yine çökerim.
ŞAMPİYONLAR LİGİ KAÇIYOR!
Gelelim son düzlüğe…
Bu dedikoduyu gündeme taşıyanlar haklı çıkabilirler mi?
Çıkabilirler.
Müfteri lapin yaftası yiyebilirler mi?
Yiyebilirler.
Hiçbir şey olmadan bu hikaye bu şekilde sona erebilir mi?
Erebilir.
İddiaların dedikodu mu gerçek mi olduğuna bir tek savcılık doğru cevabı verebilir. Artık gizlilik gibi bir sıkıntıları da kalmadığı için cevap bekliyoruz…
Ya suçluları ifşa edin ya da onlarca insanın üzerindeki töhmeti kaldırın!
Yoksa dedikodudaki astronomik rakamlar kadar euroyu Şampiyonlar Ligi’ne katılamayarak kaybedecek Galatasaray.
İddialar da Başkan’ın söylediği gibi asparagas çıkarsa hiç mi vicdanı sızlamayacak iddiacıların!