Zat veya zevat!

Zat ne demek, kişi demek. Zevat, kişiler demek. Konuşurken, “Zat veya zevat” demek ne demek, “Kişi ya da kişiler” demek. Bir kişi hakkında konuşurken bu iki kelimeyi yan yana getirmek ise, “Söyleyecek lafım yok ama lafı dolandırıp dinleyenleri bir şekilde ikna edeyim” demek.

Nereden mi çıktı bu zat-zevat meselesi…

AKP Genel Başkanı ve aynı zamanda cumhurbaşkanlığı da yapan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Sirkeci- Kazlıçeşme Raylı Sistem Projesi’nin açılış töreninde yanına AKP’nin adayı Murat Kurum’u da alarak bir konuşma yaptı.

Bu tören ayrıca AKP-Murat Kurum ve Ekrem İmamoğlu arasında davetiye krizine de yol açmıştı.

İmamoğlu ilk kez iktidarın bir açılış törenine kendisini davet ettiğini söylemişti. Kurum ise İmamoğlu’nun hayal gördüğünü, törene çağrılmadığını ifade etti. İmamoğlu da davetiyesi gösterip Kurum’a hem acemi aday dedi hem de ÇED raporundaki gibi yalan söylediğini iddia etti.

Neticede İmamoğlu kendisini törene davet eden AKP’li Fatih Belediye Başkanı Ergün Turan’ı zor durumda bırakmamak için katılmadı.

Yoruldumuz değil mi! Maalesef ülkemizde siyaset ilkokul üçüncü sınıf seviyesinde yapılıyor.

DÖNELİM TARİHİ KONUŞMAYA

AKP Genel Başkanı ve aynı zamanda cumhurbaşkanlığı da yapan Recep Tayyip Erdoğan, İmamoğlu’nu yerden yere vurmaya çalışarak özetle, “Bu şahıs nasıl olduysa göreve geldi. İstanbul yeniden çöp, çukur, çamur oldu mu? Bu ülkeyi kimler yönetiyor? Biz yönetiyoruz. İstanbul’da olan bu zat veya zevat, böyle bir imkana sahip mi? Fakat 31 Mart’tan itibaren Murat Kurum kardeşimizle birlikte AK Parti yerel yönetimiyle Cumhur İttifakı Ankara’da el ele verdiğimiz zaman inşallah bir sarkma söz konusu olmayacak ve yola emin adımlarla yürüyeceğiz” dedi.

Bu kez, “Yerel yönetim bizden olmazsa havayı alır” tehdidinin yanına çaresizlik ve doğruluğu tartışılır iddialar da ekledi.

Cumhurbaşkanı bile olsak bir belediye başkanı için zat veya zevat demememiz gerekir. AKP elimizdeki her şeyi almaya çalışıyor. Ne yazık ki birinci sırayı nezaket kaptı.

İMAMOĞLU HER ŞEYE RAĞMEN HÂLÂ ÖNDE

Bu arada 25 yıl (1994-2019) İstanbul’u yönetip hâlâ İstanbul’da aksaklık olduğunu iddia etmesi belediyecilikten gelen AKP Genel Başkanı ve aynı zamanda cumhurbaşkanlığı da yapan Recep Tayyip Erdoğan için bir öz eleştiri olsa gerek.

Sadece Kadıköy ve Üsküdar Meydanları’nın her yağmurda denize dönüşmesini engelleyecek altyapı çalışmasını yapması bile İmamoğlu’nun 5 senede AKP’nin 25 senede yapamadıklarını yaptığının kaşesidir.

Altyapıyla uğraşmak mangal gibi yürek ister. Aylarca insanları açtığın çukurlarla, çamurla rahatsız edersin. Sonra yaptıklarını gömersin, kimse görmez. Ancak şiddetli bir yağmur sonrası anlaşılırsın; şehri su basmaz, rıhtımla deniz birleşmez.

25 yılda yapamadıklarını yaptığı için hoşlanmıyorlar İmamoğlu’ndan. Hoşlanmadıkları gibi korkuyorlar da.

Cümle âlem, hatta kendi partisi bile karşısında olmasına rağmen hâlâ önde İstanbul’da İmamoğlu.

Kaldıramadıkları da tam olarak bu durum.

Zat-zevat, nezaketsiz siyaset!

Çukur-çamur ise bildiğimiz çamur!

Visited 75 times, 1 visit(s) today