Yerel seçimler var ülkede, tarafsız olması gereken Cumhurbaşkanı, AKP adına propaganda şirketi gibi çalışıyor.
Yeri geliyor, “Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Hatay’a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı, mahzun kaldı” diyebiliyor.
Tam iki gün sonra bu tehdidi başka bir parti yapmış gibi anlatabiliyor.
Çılgın bir siyasi gariplik yaşadığımızı ve üzerine daha da fazlasını duyamayacağımızı düşünürken yine bombayı aynı kişi patlattı.
AKP Genel Başkanı ve aynı zamanda cumhurbaşkanlığı da yapan Recep Tayyip Erdoğan, “Asgari ücreti 184 TL’den 17 bin TL’ye çıkarmışız, nereden nereye” dedi.
Hem de tam emeklilerin büyük bir kısmının açlıktan ölmemek için maaşlarına seyyanen zam bekledikleri bir günde.
Artık kimse hiçbir siyasetçiyi izlemiyor ya, propaganda bakanları AKP Genel Başkanı ve aynı zamanda cumhurbaşkanlığı da yapan Recep Tayyip Erdoğan’ı izlenir yapmak için, “Reisimizin çok önemli açıklamaları olacak” dedikodusunu yayıyorlar.
İnsanca yaşam beklentisinde olması gerekirken kafasına yarım poşet çay atılmasına razı hâle getirilmiş kitle ise sadaka müjdesi hayaliyle televizyonlara kitleniveriyor.
Guguştan muhalif kanalları bile AKP Genel Başkanı ve aynı zamanda cumhurbaşkanlığı da yapan Recep Tayyip Erdoğan’ın yapacağı açıklamaya kitleyebiliyor bu propaganda bakanları.
Mezarında huzur içinde uyuduğunu sanmadığım tarihin en ünlü propaganda bakanını bile kıskançlıktan ikiye yarabilecek yetenekteler.
BAŞARISIZLIKLA ÖVÜNMEK
AKP Genel Başkanı ve aynı zamanda cumhurbaşkanlığı da yapan Recep Tayyip Erdoğan zam müjdesi yerine maziden bahsetti. Asgari ücreti, maaşları, sadakaları ne kadar yükselttiklerini falan anlatıp, özetle “O beklediğiniz zammı emeklilere yaparsak dükkanı kapatıp iflasımızı ilan ederiz” dedi.
İşin garibi gururla açıkladığı 184 liradan 17 bin liraya çıkan asgari ücret artışı aslında yüksek enflasyonun, kötü yönetimin itirafı.
Sağlam ekonomilerde asgari ücret zırt pırt artmaz. Çalışanların maaşları kademeli olarak artar. Çalışanların anca yüzde 3’ü, 5’i asgari ücret alır. Şu anda Türkiye’de maaşla çalışanların neredeyse yüzde 80’i asgari ücret ya da birkaç bin lira fazlasına çalışıyor. Ekonomimizin kuburun en dibinde olduğunun göstergesi tam olarak da bu durumdur.
Ülkenin yüzde 80’i sürünüyor, yüzde 10’u idare ediyor, geri kalan 10 da kafelerdeki, restoranlardaki kalabalığı oluşturuyor. Koca bir nüfusa sahip olan ülkemizin eğlence koltuk kapasitesi o kadar zaten!
Son olarak acı gerçeği de açıklayayım…
Asgari ücret 184 lirayken 7 çeyrek altın alabiliyordu asgari ücretli. Bugün 17 bin lira ile ancak 5 çeyrek alabiliyor.
Başarısızlığı bile başarı gibi göstermeye çalışan alkışlandığı sürece kasımda, aralıkta 3 çeyreği zor görür asgari ücretli!