İçeride arayacağım, ne Ali Koç ne kim olduğu belli olmayan Acun Ilıcalı ne de federasyondaki harici düşmanlar; babaları yarınki mali genel kurulda ülkenin en demokratik kürsüsünde yerlerini alacaklar.
Neler var neler, Galatasaray içi istihbaratım kuvvetlidir. Bir de gözüm var, görüyorum nurluyla nursuzu. Her dönem çıkarlar ortaya Galatasaray’ın aleyhine sonuçlanacağını bile bile kusarlar kinlerini.
Kimi kulüpte ileri gelemediği, kimi kişisel husumeti, kimi meşhur olmak, kimi de menfaat sağlamak için mevcut başkanı devirmek adına ellerinden geleni ardlarına koymazlar.
BEŞİNCİ YILDIZ YOLDA
Lokomotif futbolsa kimsenin gık demeye hakkı yok. Takım Süper Lig’de lider, 8 maçta 7 galibiyet 1 beraberlik almış; ezeli rakibine deplasmanda sahayı dar etmiş. Tarihi farka gidecekken dış güçler tarafından frenlenmiş. Bu istatistikle devam ederse açık ara takar göğsüne legal 5’inci yıldızı.
Haaaa, başkan, yönetim, sportif seyir, inşaat işleri vs. mükemmel mi işliyor? Bana göre hayır ama son 20 senenin en iyisi. Tabii ki üstüne basa basa söylüyorum; yakından takip eden bana göre.
“ULAN KOLUM KIRILMASIN YAA”
Camiaya gireli 44 yıl geçmiş. Çok garip şeyler gördüm. İlk öğretilen, “Kol kırılır yen içinde kalır” söylemiydi bana. Çocukluk aklımla, “Ulan kolum kırılmasın yaa” demiştim ilk duyduğumda, yıl 1980.
Galatasaray Lisesi öğrencisiyim. 6’ncı sınıfta Beyoğlu’na çıktık tabir-i caizse. Artık neredeyse 13 yaşındayız, dünyaları biliyor sanıyoruz kendimizi.
Sayın Ali Uras başkan, Derwall hamlesi falan ama bilinçli şampiyonluğum yok henüz. Sonra Ali Tanrıyar…
“Galatasaray’ı sevmeyen ölsün”.
Stadın önünde bir gece önce lise arkadaşlarım İskoç, Cihan ve Osman ile kaldırımda sabahlama. Sigara bitince kibrit eczası içme.
NEREEEDEN NEREYEEE!
Allllaaaahım şampiyonluk geldi ertesi öğlen. Geldi de ilk bilinçli şampiyonluğum reşit olduğum yıl geldi.
İçimden sevmediğim bir insanla anılan cümle geçiyor bugünün konjonktüründe…
“Nereeeden nereyeee! “
Bu, “Nereeeden nereyeee” doğru Galatasaray için, diğeri gibi martaval değil.
Son 10 senede 5 kez, son 20 yılda 9, son 30 yılda 14 kez şampiyon olmuş. Parsanın yarısını toplamış. Daha ne ister bir taraftar; diğer yarısı diğer 5 takım arasında paylaşılmış.
Başka bir deyişle 5’ine bedel son 30 yılda Galatasaray; üzerine iki de Avrupa’nın en büyüğü olma gururu var.
NUR İÇİNDE YAT RAMO’M🤗
Neyse dönelim lise yıllarına…
Kapıdan dönemin başkanı Alp Yalman’ın ekibi girmiş Ramo’yu aşıp. Ramo kim mi, efsane kapı görevlisi. Korkulu rüyamız ama aynı zamanda da emniyet sübabımız. Ne it, ne kopuk, ne uğursuz, ne nursuz, ne de rakip taraftarın azgın kesimi yaklaşabiliyor mektebime sayesinde.
Nur içinde yat be Ramo’m🤗
Alp Yalman’ın ekibi; Faruk Süren, Özhan Canaydın ve Ali Dürüst yürüyor ağaçlı yolda, gıpta ile bakıyoruz. Türkiye’ye sporu, centilmenliği, kaliteyi ve elitliği dikte ettiriyorlar.
Onlar bile yerden yere vuruldu o kürsüden.
Evet bence utanma evde ders çalışıyor ama bugünkü kadar seviyesiz değildi o günler.
Bugün menfaat grupları sarmış dört bir yanı bir köpekbalığı tabir edilen avukat önderliğinde!
Galatasaray aklı bunu da aşacaktır 12 Ekim 2024 günü.