Maalesef Konferans Ligi’ndeki temsilcilerimiz Beşiktaş ve Fenerbahçe dün geceyi toplamda 11 gol yiyerek tamamladılar.
Beşiktaş, Belçika Ligi 7’ncisinden İnönü’de 5, Fenerbahçe ise deplasmanda Danimarka Ligi 5’incisinden 6 gol yiyiverdi.
Hem de bu golleri Manchester United‘a karşı bir ara 2-0 ve 3-1 geriye düştüğü sıralarda Galatasaray‘la sosyal medyada ağır dalga geçtikten bir gün sonra yediler. Dalga geçmeye doyamadıkları maç ise 3-3 sona erdi.
Dün gece mi desem bu sabah mı desem, iki arada bir derede fenomen bir olay gerçekleşti. Fenerbahçe, Nordsjælland‘dan Türkiye saati ile ilk golü perşembe son golü cuma günü yedi. Hatta ilk gol kasımda son gol aralıkta geldi!
Normal yenilmeyi bile beceremiyoruz, illa bir fenomenlik olacak!
Umarım son maçta kendine gelir de gruptan çıkabilecek skoru elde edebilir Fenerbahçe.
Beşiktaş için ise yapılabilecek hiçbir şey yok. Yeni başkan seçilene kadar belli ki sefilleri oynamaya devam edecek.
Türkiye‘nin önemli iki kulübünün bu hâlde olması gerçekten çok üzücü. İki beceriksiz başkanın camialarının paralarını savurmaları belki telafi edilebilir ancak kaybettirdikleri itibarın yerine konulması imkansız!
CAMBAZA BAK!
Polatgiller‘in tutuklanmaları, Arda ve Emre‘nin bir kıza yutulmaları falan hep göz boyamaca.
Aklı ve yüreği olan birkaç gazeteci dışında ne satılmış basında ne de yalama basında dillendiren yok.
Polatgiller, Arda, Emre falan kolay lokma. Hele hele içinde Fatih Terim, Ayhan Akman, Selçuk İnan, Muslera gibi isimler de geçiyorsa tadından yenmez!
Hem zülfüyâre dokunmayıp maaşı tehlikeye atmamış olmak da çifte kavrulmuş fıstıklı lokum tadında.
Polatgiller hikâyesinde başrol oyuncuları değil, figüranlar yakalandı; net cambaza bak!
Saf halkımızın bir bölümü Emre ve Arda‘nın kaybettikleri paralara üzülürken geri kalanı “Oh olsun” havasında. Ulusal bir çılgınlık yaşanıyor bu olay yüzünden.
Halkımız Emre ve Arda‘nın ütüldüğü paraların yüzlerce, binlerce katı buharlaşırken, hatta kendi ütülürken bu kadar ilgi göstermemişti gündeme.
Ülkece gözümüzü açabilmemiz için…
Merkez Bankası kasasına Fatih Terim‘i saklamayı öneriyorum. Soyulduğunda yalama veya satılmış basının ilgisini çekebilir!
Kuzey Marmara Otoyolu’na Arda‘yı, İzmir Otobanı’na Emre‘yi gişe memuru yapalım. Bize geçmeyenlerden alınıp beşli çeteye dağıtılan garanti paraları anlatsınlar.
İstanbul Havaalanı yapılmadan önce yazdım, “Rüzgardan, kardan uçak kalkmaz” diye, kalkmıyor zaten! “Kuşların göç alanı, bir uçak sürüye dalarsa düşer” diye de yazdım, umarım bu konuda yanılırım! Demet Akalın‘ı yer hostesi olarak öneriyorum bu üfürükten teyyare alanına.
Acun‘u 565 bin 664 nüfuslu Kütahya’nın 1 milyon 317 bin 733 yolcu garantili havaalanına kule amiri, Laz Kızı‘nı demiryollarına kondüktör yapalım.
Diğer fenomenleri de bankaların yönetim kurullarına dağıttık mı her şey göz önünde olacağı için birkaç sene sonra Japonya‘ya bahşiş, Almanya‘ya sadaka verecek duruma gelmezsek ne olayım!