Bu lapini de ne çok sevdim, sanırsın bir halt. Balıkların kralı lüfer aradı geçen gün, “Ulan münasebetsiz benden bahsetmiyorsun şu kılçık deposundan bahsettiğin kadar seneye 2 bin liraya dönmezsem tablalara namerdim” dedi.
Mübalağa bir yana savcılık Galatasaray ve yöneticilerini karaborsacılıkla suçlayan dedikoduları inceledi ve takipsizlik kararı verdi. Başkan Dursun Özbek’in, “Elinde belgesi olan getirsin” çağrısına uyabilen olmamış demek ki.
Ağustos ayında bir yazıyla durumu anlatmaya çalışmış, Hayri Ağabey (Kozak) ile Fatih Altaylı‘nın yanlışın peşinden koştuklarını söylemiştim. Sosyal medya dedikodularını Divan Kurulu Kürsüsü’ne taşımak da yanlış, habermiş gibi yayımlamak da.
Aforoz Altaylı için üzülmem de Hayri Ağabey için içim yandı. Hiç faal görevde bulunmadan kulüpte edindiği kariyerine yakışmadı.
Yöneticiler Bora Bahçetepe ve Eray Yazgan bu isimlere karşı hukuki haklarını arasalar sanırım tekerrürlerini engellemek adına olumlu bir adım olur.
Neyse bu konu beni ilgilendirmez, muhataplarının bileceği iş. Ama açılan yara tam da benim korktuğum sonuca yol açtı.
BİRİNİN KANITI X DİĞERİNİNKİ ÖBÜRÜ!
Ağustos ayında patladı olay, Hayri Ağabey ağustos divanında dedikoduyu kürsüye taşıdı, Aforoz Altaylı da üzerine atladı. Youtube’taki programında ballandıra ballandıra anlattı. Kendisine ihbar, belge yağdığını, savcılığa teslim edeceğini söyledi. Savcılığın açıklamasından anladığımıza göre Hayri Ağabey X’i (Twitter), Aforoz Altaylı da Hayri Ağabey’i belge olarak sunmuş. Gerçekten sebebini anlamakta güçlük çekiyorum, maddi kazanç olamaz!
Hırs mı, camiada ileri gelme çabası mı, ünlü olma sevdası mı, ego tatmini mi, intikam mı!
Ben çözemedim ama zarar verdikleri tek nokta Galatasaray ve artık söyledikleri her şeye insanlar kuşkuyla yaklaşacak. İkincil en büyük zararları kendi itibarlarına oldu, değdi mi!
24 Ağustos’ta bu iftira kokan haberlerin Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’nden elenmesine yol açabileceğini yazmışım, açtı da.
Haaa, bir tek bu sebepten mi elendi Galatasaray, hiç sanmam. Agatha Christie romanı gibi; maktulu 10 kişi bıçaklar, öldüren darbeyi ararlar ama aslında 10’u da suçludur.
Daha uzatmayayım, meraklısına 24 Ağustos’taki yazımın linkini de ekliyorum; bu yazının sonu tadında okuyabilirsiniz.
Uhrevi bir son olacak ama; Tanrı hepimizi kuru iftiradan sakınsın, bu dedikoduyu sosyal medyaya ilk yazanı da cehennem ateşiyle kavursun🙏
NOT: Köpekbalığı avukatından yorumcusuna, muhalefetinden meşhur olma sevdalısına; dedikoduya lapinin 5 numara yemsiz sinek iğneye atladığı gibi atlayan tüm fırsatçılar günü geldiğinde Aslan’a bir koyun gibi yem olacaklardır😊