Seçim mi geçim mi!

Çok klasik oldu ama başlık tam da günümüzü yansıtıyor.

Pazara gidiyorsun pahalılık, market kasasında pahalılık, market çalışanı pahalılıktan şikayet ediyor, patronu da. Lise arkadaşlarınla buluşuyorsun pahalılık, asker arkadaşlarınla buluşuyorsun pahalılık, parkta iki genç görüyorsun pahalılık, varlıklı tanıdıklara rastlıyorsun yolda, yine pahalılık.

Ülkenin ana sorunu ekonomi, baş sorumlu da ekonomist olduğunu sıklıkla tekrarlayan AKP Genel Başkanı ve aynı zamanda cumhurbaşkanlığı da yapan Recep Tayyip Erdoğan.

O laf artık, “Erdoğan sebep, enflasyon sonuç.”

O gün celallenip faizlerle oynamaya başlamasaydı şimdiki hâlimizin birkaç katı daha iyi bir yerde olacağımızdan kendi kitlesi bile emin.

Bir şekilde işler idare ederken salağa yatıp, “Bayrak, din, cebindeki telefon, yol yaptığhııı, Ay’a seyahat” falan diyen kitle şimdi başka hedefe kitlenmiş durumda. Bu aralar AKP’lilerin yoğun bulunduğu bölgelerde fazla vakit geçiriyorum. Bir kısım diğer İslami siyasetçi partilere kaymış görünüyor. Büyük bir kısım sandığa küsmüş, başka bir büyük kısım ise ne yapacağını bilemiyor. Ancak gerçek şu; kıçtaki sivilcede kıl olmak isteyenlerin sayısında oldukça büyük bir düşüş var.

İSTANBUL VE HATAY

Biraz erken ama yerel seçimler için de birkaç cümle kurmak istiyorum. Hep geçim hep geçim daraldık artık, biraz da seçim konuşalım.

Malum yerel seçim var önümüzde, 1.5 ay kaldı.

İki önemli nokta var; İstanbul ve Hatay. “İstanbul’u alan Türkiye’yi alır” demişti AKP Genel Başkanı ve aynı zamanda cumhurbaşkanlığı da yapan Recep Tayyip Erdoğan. Geçen yerel seçimde İstanbul’u bir seçimde iki kere alamamasına rağmen 2023’teki seçimlerde Türkiye’yi almıştı. Pozitif olarak olsa bile yine yanılmış!

MHP zamanını doldurmuş lideri yüzünden yine kendi ülküsünün değil, başkalarınınkinin peşinden koşacak.

İYİ Parti’nin birkaç istisna haricinde sıfır çekeceğine herkes kesin gözüyle bakıyor.

YRP, babasının ekmeğini yemeye devam eden Fatih Erbakan, İstanbul’u koz ası olarak kullanıp AKP’yi soyup soğana çevirmeye çalışıyor.

DEM ise mahallenin güzel kızı olduğunu sanıp tüm yakışıklılara göz süzüyor.

Bu şartlar altında İstanbul’da AKP’yi istemeyip de kendi adayını Ekrem İmamoğlu karşısında seçime sokan tüm partiler Murat Kurum’un olmayan ekmeğine yağ sürerler.

2 kere 2 nasıl 4 ediyorsa kadar net!

GELELİM HATAY’A

TİP, Gökhan Zan’ı Hatay’da aday göstermiş. AKP’nin Hatay’da yerel yönetimi ele geçirmesini istemeyen kim varsa bu çocuğun etrafında birleşmeli.

Güzel bir futbol kariyerini sonlandıran Gökhan Zan 6 Şubat felaketinin simgesi oldu. 50 kuruşu olan şehirden tüyerken o hâlâ orada, depremzedelerin yaralarını sarmaya çalışıyor.

O koltuğa aday olanların tamamından daha gerçekçi, daha akılcı konuşuyor. Sahte gülüşlü siyasetçiler gibi tutamayacağı, “Emekliye benden her ay 2 bin 500 lira” sözleri savurmuyor.

Neticede Hatay’ı Gökhan Zan’dan daha iyi savunabilecek bir aday daha yok, öz Hataylı. Yokluğu da varlığı da biliyor. Çocukluğunun nasıl bir yoklukla geçtiğini, kazandığı ilk 20 lirayla eve tavuk aldığını göğsünü gere gere anlatacak kadar da kendisiyle barışık, güveni yerinde.

Ben her köşe başında küfür yiyen eski AKP’li, CHP’nin mevcut belediye başkanı ve adayı Lütfü Savaş’ın yerinde olsam kovulmayı beklemeden Gökhan Zan lehine çekildiğimi açıklardım.

Visited 106 times, 1 visit(s) today