O kadar çok yazılacak şey var ki karar verebilmek imkansız. Yalama ve yalamaya teşne ama yalatılmayan basın değilsen sınırsız yazı konusu var.
Büyük bölümü suni gündem.
Ne demek o?
AKP Genel Başkanı ve aynı zamanda cumhurbaşkanlığı da yapan Recep Tayyip Erdoğan ne konuşulsun istiyorsa o demek.
Mesela pahalılıktan konuşulsun istemiyor, Büyük Önder Mustafa Kemal’in 14 senede yaptıklarını 15 senede (Kalmadığı için satamadı son yıllarda, olsa satardı) nasıl sattığı konuşulsun istemiyor, ülkenin dibin de dibine battığı konuşulsun istemiyor, TÜİK’in milleti kandırdığı konuşulsun istemiyor, dünya lideri sanıyor kendisini ama önemli ne oluyorsa bizimle beraber öğreniyor. Kendisine karşı yapıldığını iddia ettiği darbe girişimini bile eniştesinden öğrendi. Benim ilk belirdikleri günden bu yana nefret ettiğim, sabahın köründe apartman girişine bir balya Zaman Gazetesi fırlatan motosikletli militanlarını odunla kovaladığım FETÖ’cülerle zamanında kanka olduğu konuşulsun istemiyor. Katil Sisi’den kardeşim Sisi’ye dönüşümü konuşulsun istemiyor.
Metrelerce örnekle yazıyı okunmaz hâle getirebilirim ama yeter, siz konuyu anladınız, hatta salağa yatanlar bile anladı da işlerine gelmiyor.
Ülkeyi ilgilendiren iki buçuk konu var…
1 – Pahalılık
2 – Suriye ve Ortadoğu’daki kaos
3 – Kaybedilen ülke itibarı
PAHALILIK
Artık herkesin canına tak etti, somut örnek severim. Aynı marketin 9 Ağustos 2022 ve 4 Aralık 2024 tarihli müşteri kitapçığı var elimde.
Aralarında 2 yıl 4 ay var.
300 gramlık aynı marka fındık ezmesi 39.95’ten 119.95 liraya yükselmiş, yüzde 300 artmış fiyatı. Kilosu 54.95 olan özel iri boy siyah zeytin 279.50 liraya yükselmiş, yüzde 500 artmış. Sucuğun kilosu 149.95’ten 599.50 liraya yükselmiş, yüzde 400 artmış. Dergiler evde duruyor, akla gelebilecek her şeyde fiyatlar yüzde 300 ile 600 arası artmış. İki yılda hanginizin kazancı bu oranlarda arttı!
Gitgide açlığa, yoksulluğa sürüklenen bir halk olduk. Bizim ve yapmacıktan muhalefetin iktidarın ve küçük ortağının gündem değiştirmekten öteye gitmeyen çakma gündem tuzağına düşmememiz lazım. Her fırsatta önümüze kim gelirse pahalılıktan şikayet edelim, Özgür Özel sen de şikayet et!
ORTA DOĞU KAOSU
Öyle bir çıkmaz ki Orta Doğu; bataklık, yanında kafanıza keyif çayı atılan millet bahçesi gibi kalır. Üç gün önce Müslüman ama başka tarikattan olanların derisini yüzenler kravat takıp kardeş mi hain mi Esad mı Esed mi ne olduğuna AKP Genel Başkanı ve aynı zamanda cumhurbaşkanlığı da yapan Recep Tayyip Erdoğan’ın karar veremediği Beşşar Esad’ı devirdiler.
200’e yakın siyasal islamcı terör örgütü kafası kesik horoz gibi dolaşıyor bölgede. At izi it izine değil tiranozor izine karışıtı Suriye’de.
İran, Irak, Ürdün, Lübnan, farklı değil, İsrail, Amerika Ağabeyi’nden aldığı yüzle kudurdu. Aklına neresi eserse, “Benim a…. koyyim buralar” havasıyla el koyuyor. Golan Tepeleri’ni bir saatte gasp etti, nerede duracağı belli değil. Kapıyı aralamazsak bize dalmaya kıçı sıkmaz ama dikkatli olmakta fayda var.
Son 10 senede 15 milyona yakın mülteci daldı ülkemize, yarısından çoğu Suriyeli. Esad devrilince bizim akıllılar ve Vledalılar Suriyeliler’in ülkelerine döneceklerini sanıyorlar. Biraz izanı olanın geride kalan 20 milyon Suriyeli’nin de Türkiye’ye kaçmaktan başka çaresinin olmadığını görür. Ne yapacak damın, suyun, elektriğin, can güvenliğinin olmadığı Suriye’de!
En kısa zamanda kimseye kulak asmadan silahlı ve silahsız dış kuvvetlere karşı tüm sınırımızı tekrar mayınlamalıyız.
Bakmayın Amerika’nın bize, “Çok akıllısınız” falan dediğine. Onlar koparıp evlerindeki vazoya koymayacakları güle su vermezler.
Bana inanmıyorsanız, “Size birkaç milyon euro daha verelim de bizi mültecilerle yüz göz etmeyin” diye kuyruğa giren yavşak Avrupa ülkelerinin yeni Suriyeli mülteci paniğine bakın.
KAYBEDİLEN ÜLKE İTİBARI
Çok örnek var bunu anlatacak ama uzatmaya da gerek yok. 20 sene önce bizi Avrupa’da görenler Orta Doğu’ya zımbaladılar. Bu iktidarla Avrupa Birliği zor.
Hatta hani olmaz ya…
Mesela muhalefet erken seçim istese, hemen yaptırıp kazansa…
Bir 20-30 yıl daha Avrupa Birliği hayal, kim açar kapısını 20 milyon zır cahil, eğitimsiz ama aynı zamanda siyasal islam destekçisi mülteci taşıyan ülkeye.
Devrilmesine 24 saat kala AKP Genel Başkanı ve aynı zamanda cumhurbaşkanlığı da yapan Recep Tayyip Erdoğan, Esad’a görüşme çağrısını yeniledi. İşin içinde olsak bu çağrıyı yapar mıydı, “Eyyy Esed, yıkıl karşımdan. Kelebek kadar ömrün kaldı” diye gürlemez miydi!
Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en utanç verici olayı Trump’ın AKP Genel Başkanı ve aynı zamanda cumhurbaşkanlığı da yapan Recep Tayyip Erdoğan’a yazdığı, “Akıllı olmazsan senin ekonomini mahvederim” ana fikirli mektuptur. Kaldı ki bu mektupta rahip Bronson geri vitesi de hatırlatılmıştı kendisine.
TEK ÇARE ERKEN SEÇİM
Neticede bu saydığımız 2.5 ana problemin çözümü ne AKP’de var ne de AKP Genel Başkanı ve aynı zamanda cumhurbaşkanlığı da yapan Recep Tayyip Erdoğan da!
“Bozan düzeltemez” diye boşuna söylememiş atalarımız. Yeni bir nas, faiz sebep enflasyon sonuç hamlesi ülkeyi devirir. Bu laf ilk edildiğinde faiz 8.5’tu ve şimdi ne olduğu belli değil. Bankalar yüzde 55 verdiğine göre 55 ama dolara da kur korumalı falan buna yakın faiz var. Kimse neyin ne olduğunu tam olarak çözemiyor, bilemiyor.
Tek gerçek bal tutanın parmağını yalamaya devam etmesi. Besmeleyi beceremeyen AUDİ hayranı Diyanet İşleri Başkanı ile diyanet yürümeyeceği gibi ekonomiyi beceremeyen saraysız yapamayan cumhurbaşkanıyla ekonomi yürümez.
Ülkesini seven için erken seçim istemek, ülke hayrı için de erken seçim şart.