Bundan tam 102 yıl önce Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk bize Türkiye’yi armağan edecek savaşın son taarruzunu kazandı.
Yokluk içinde olmasına rağmen dehasıyla Anadolu’yu paylaşmak için aç köpekler gibi saldıran dünya devlerinin kıçına tekmeyi bastı.
Aynı zamanda o tekme cehalete ve halkını unutmuş bir zihniyete de patladı.
Tarih 1 Eylül 1921. Sakarya Meydan Muharebesi devam ediyor, Atatürk ve arkadaşları ülkenin son kurşunlarını işgal güçlerine büyük taarruzun yolunda sıkıyorlar.
Açlar, yorgunlar ama kararlılar.
Vatanın, halkın özgürlüğü için harcayacak enerjileri var.
O 1 Eylül çok önemlidir. Tam bir sene sonra Türk Halkı özgür bir sabaha uyanacaktır.
Ancak ingiltere, Fransa, İtalya, ABD, Yunanistan ve Ermenistan’la beraber itilaf devletleri arasında yer alan (İnanmıyorsanız Vikipedi’ye bakabilirsiniz) Osmanlı İmparatorluğu’nun başındaki Padişah Vahdettin 1 Eylül 1921 gecesi başka zaferler peşindedir.
Halkı vatanı kurtarmak için can verirken 61 yaşındaki bu arkadaş 18’lik Nimet‘in koynuna girmenin hayalleriyle yanıp tutuşuyordu.
Evet yanlış duymadınız, milleti bağımsızlık için savaşırken padişah düğün yapıyordu torunu yaşindaki kıza 1 Eylül 1921 gecesi!
Bu konuyu uzatıp daha fazla midenizi bulandırmak istemiyorum. Sadece o günün koşullarını daha iyi anlamanız için hatırlatma yaptım dimağınıza.
BUGÜN GÜNLERDEN ATATÜRK
Bir dizi savaştan sonra 30 Ağustos’taki Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nde Yunan ordusu bozguna uğratıldı, 9 Eylül’de de İzmir’den denize döküldü.
İşte bugün o 30 Ağustos’un 102’nci doğum günü.
Bugünün önemini içlerinde hissedenler bu sabaha heyecanla uyandılar, bayraklarını astılar, arkadaşlarına, akrabalarına kutlama mesajları yolladılar.
Bir günlüğüne son 20 yılda ülkenin her fabrikasını satanları akıllarından çıkardılar.
Köprüleri ballı müteahhitlere 10 kat fazla para vererek yaptıranları unuttular.
Barajları, limanları, dağları, ormanları kısaca vatanı elden çıkaranları akıllarına bile getirmediler.
Ünlü bir ekonomist tarafından sanki kasıtlı olarak ülkenin ekonomisini çökertmek için yapılan faciayı görmezden geldiler.
Eğitim sistemini, sapkın vakıfları, sarayları, makam araçlarını, makam uçaklarını, namaza gidiş konvoylarını, hukuksuzluğu, adaletsizliği, işsizliği, yoksulluğu, aile kayırmacılığını, din tüccarlığını bir günlüğüne unuttular.
Bugün günlerden Zafer Bayramı.
Bugün günlerden Atatürk.
Bugün zaferi doyasıya kutlama günü.
Yarın yukarıda saydıklarımızla mücadele etmeye devam edeceğiz.
Nasıl ki halkı perişan halde savaşırken 18’lik kıza hülyalanan padişaha kapıyı gösterebildi bu millet, biz de halkı yoksullukla debelenirken saraylarda keyif çatanları, ekonomistlik oynayanları, ülkeyi itibarsızlaştıranları, kurtarıcılarımıza ayyaş diyenleri günün birinde sandığa gömmeyi başaracağız.
Muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur.