Önce sözlük anlamlarına bakalım…

1) Karşıt

2) Bir şeyin içe gelen yanı, arkası

3) Kesici bir aletin kesmeyen yanı

4) Uygun olmayan, elverişsiz olan, münasebetsiz

5) Gönül ve cesaret kırıcı, huysuz, sert

Anlaşılacağı üzere matah bir kelime değil ters. Daha benim bildiğim ama Türk Dil Kurumu‘nun pas geçtiği (Sanırım ülkedeki genel liyakatsizlik TDK‘a da sıçramış) anlamları da var ama neyse yeri değil, yeter bu kadar anlam!

İlk defa oldu, hayalini bile kurmaya utanırdık ama gerçek oldu!

Koca donanma Cumhurbaşkanı‘nı selamlamak için İstanbul Boğazı‘na tersten girmek zorunda kaldı.

Hikaye kısaca şöyle…

Donanma cumhurbaşkanını selamlayacaksa sancak (Geminin seyir yönüne göre sağ tarafı) göstererek geçiş yapar. Yani selamlayacağı makamı seyir yönüne göre sağ tarafına alır.

Tam 100 yıldır da önemli günlerde donanma Karadeniz‘den Boğaz‘a girer ve Dolmabahçe‘de bulunan cumhurbaşkanını amiral gemisi önderliğinde selamlayarak saygısını sunardı.

Ta ki AKP Genel Başkanı ve aynı zamanda cumhurbaşkanlığı da yapan Recep Tayyip Erdoğan Cumhuriyetimiz‘in 100’üncü yıl kutlamalarını Vahdettin Köşkü‘nde kabul edeceğini açıklayana kadar. Oysa ki İstanbul‘daki ofisi bile Dolmabahçe Sarayı‘nda!

NEDEN VAHDETTİN KÖŞKÜ?

Küçük hesaplardan başka bir şey olamaz! En safımız bile biliyor ki başta şahsı olmak üzere AKP‘liler Ata’mızdan pek hoşlanmıyor.

Onların gözünde İsmet’le beraber “İki ayyaş“tan öte değiller.

Adını mecburan ağzına alırken nasıl sıkıldığını görememek için kör olmak bile yetmez, sesinin titremesinden uyanıyoruz mevzuya!

Öncelikle Vahdettin kim? 

Tahtta kalabilmek. İçin kendini işgal kuvvetletine teslim eden, koca imparatorluğu Kabataş-Sultan Ahmet arasına sıkıştıran, sokağa çıkabilmek için İngiliz yüzbaşıdan izin alan son Osmanlı padişahı.

Tarikatçi zır cahillerin, “Atatürk’ü Anadolu’ya o gönderdi ama” diye böbürlendikleri, aslında Atatürk’ü göndermesi için yurtseverler tarafından kandırılarak (Kandırılmak bunların fıtratında var sanırım🙂) ikna edilen padişah.

Atatürk‘ün Samsun‘a Anadolu‘daki isyanları bastırmak için gittiğini sanıyor. Tabii ki insanın 60 yaşında dört karısı varsa ve beşincisinin de 18 yaşına gelmesini bekliyorsa devlet işlerine de burnunun ucuyla bakar. Nevzad Hanım‘la Sakarya Meydan Muharebesi sırasında evlenerek zifafa ulaşmıştır.

17 Kasım 1922‘de de 9 yaşındaki oğlu Ertuğrul‘u ve haremini de alıp bayrağını selamladığı İngiliz zırhlısı Malaya‘ya sabah henüz hava aydınlanmadan binerek Malta‘ya tüymüştür!

ATATÜRK İÇİN İDAM FERMANI YAYINLADI

İngilizler Mustafa Kemal‘in Amasya, Erzurum ve Sivas‘ta esmeye başladığını görünce boğazına çöktüler Vahdettin‘in.

Tahtını kurtarmak için Ata‘mız hakkında idam fermanı çıkarttı. Hani her şeyimizi borçlu olduğumuz Mustafa Kemal Atatürk hakkında. Ezkaza yakalansa idam edilecek.

Bilinen ilk Atatürk düşmanı!

Hâl böyleyken, 100’üncü yıl kutlamalarını izlemek için Vahdettin denilen Atatürk düşmanının adını taşıyan köşk neden seçilir?

Mecburen de olsa Cumhuriyet törenlerine katılmak zorunda kalmanın intikamı mı!

“Katıldım ama bak nasıl mesaj verdim tabana” diyebilmek için mi!

Tarikatlara sevimli görünmek için mi!

Eve yakın diye mi!

Denize uzak diye mi!

Neticede tarihte ilk kez donanma tersten selamladı cumhurbaşkanını.

Toplam 100 gemideki binlerce denizci başta başlarındaki amiralleri olmak üzere seyirleri Dolmabahçe‘deyken gözyaşlarını tutamamışlardır, serdümenin eli sirene gitmiştir mutlaka.

Terste kalan sancak da hayatında ilk defa iskeleyi (Geminin seyir yönüne doğru solunda kalan tarafı) kıskanmıştır.