Bugün değişiklik yapıp emeklilerden bahsedelim; bıktım futbolun garip karakterini yazmaktan.

Babası zaten alıvermiş elinden oyuncağını; artık “Yapı Kredi Bankası benim” diyemeyecek. Benden duymuş olmayın ama mızıkıp gözyaşı dökmesine rağmen babası satıvermiş çocuğun bankasını.

Neyse, konumuz emekliler.

Çoğunluğu 10-15 bin lira maaşla geçinmeye çalışıyorlar. Buna rağmen yüklermiş bu ülkeye.

Kim diyor biliyor musunuz?

Ülkenin ekonomisini kurtaracağı iddia edilen ekibin çizdiği rota söylüyor, hatta bağırıyor.

Çok basit örnekle anlayalım mı?

1 Ocak 2023 tarihinde köprü geçiş ücreti tek yön 8.25 liraya çıkartılmış. Hatta, “Bu halkı çaktırmadan nasıl daha fazla sağarız” diye yırtınan ekonomi dehaları yapıldığı günden bu yana gidiş-dönüş ücretlendirilen köprüye çift taraflı ücret uygulamaya başlamışlar!

Şu anda 24 lira.

Kaba hesap 4 katına çıkmış.

1 Ocak 2023’te emekli maaşınız kaç paraydı? Şimdi 4 katı mı bir bakın isterseniz; ben baktım 2 katı bile değil.

Bu ne demek biliyor musunuz?

1 Ocak 2023’te 10 kilo kıyma alabiliyorsam bugün (23 Mayıs 2024) 5 kilo alabiliyorum.

Yarı yarıya fakirleşmişim 1.5 yılda!

ELE VERİR TALKINI…

Buna rağmen bütçeye yüküz emekliler olarak. Artistinden yalama basınına, fenomeninden yalatılmayan basınına kadar herkes aynı kanıda. AKP Genel Başkanı ve aynı zamanda cumhurbaşkanlığı da yapan Recep Tayyip Erdoğan, “Emekliye seyyanen zam yaparsak memur maaşlarını ödeyemeyiz” dedi. “Batarız” diyor anlayacağınız emekliye ek zam yapılırsa.

Pekiii, ne zaman batmıyoruz ve ülkeye yük olmuyoruz!

“İtibardan tasarruf olmaz” diyerek sınırsız lüks içinde yaşadığımızda.

– 10 helikopter!

– 11 saray!

– 3’ü jumbo boy 16 özel uçak!

– 485 koruma aracı! 

– 3588 koruma! 

– 70 bin avroluk saray atları!

– 5 yıldızlı otellerde fink atan Diyanet!

– 18 milyon yasal ve kaçak göçmen! 

– Gezmeye doyamayan bakanlar, milletvekilleri, müsteşarlar, belediye çalışanları, yalama basın hatta yalatılmayan basın, muhtarlar lan, muhtarlar bile gezdiriliyor!

Çok fesatsınız, emekliler yük olabilir ama bu listedekiler yük değil ülkeye, tamam mı.

Kafanıza öyle sokun!

BEN KUTLAMA YAPTIM!

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin helikopteri düştü ya da düşürüldü ve öldü.

Anında yas ilan ettik.

İran bizi sevmiyor, İran’ın cumhurbaşkanlığı resmi internet sitesinde taziye ve başsağlığı dileyen ülkeler bayraklarıyla  yayımlandı. Farsçasında Türk Bayrağı yok, İngilizcesinde Osmanlı Bayrağı var.

Bizimkiler “Hata mata” diye geçiştirmeye çalışıyorlar. Halbuki elin entarili mollası cenaze evinden bile bizimkilerle kafa buluyor.

Çin ile idam adedi konusunda yarışan İran’ın katil cumhurbaşkanı öldü diye niye yas tutacakmışım ki. Haberi alır almaz ufak bir kutlama yaptım; can erikler bir başka lezzetli geldi.

Reisi denilen adam sayısız idamın kararını verdi. Bir gram okumadan hakim yaptılar bu mollayı. 20 bini resmi, 50 bine yakın idam kararı verdi.

Doymadı idamlara bizzat katıldı, asacak darağacı yetmeyince genç, aydın İranlılar’ı vahşice vinçlere astılar.

Dünya ne yazık ki bizim gibi bu vahşeti izledi.

Şimdi hesapta ahlak polisini kaldırdı İran genç kızları döve döve öldürdükleri için ama Besic hâlâ mevcut.

En pisleri bu hasta molla zihniyetinin; 79’da Humeyni bizzat kurdu.

Gönüllü milis teşkilatı.

Sivil kolluk gücü, nereden çıkacağı belli olmuyor. Erkeksen, 7 yaşına gelmek yetiyor Besic olmak için.

İşte bu Besic’in en büyük destekçilerindendi Reisi.

Bu arada ölümüne üzülmeyen bir tek ben değilim haa! İran’ın yarısı bayram yaptı; dünya rahat bir nefes aldı.

Darısı tüm katillerin başına!