Sorsan uçuyoruz, şahlandık falan ama gerçekte sürünüyoruz.
Dün pazara çıktım, aldığım şeylerin hiçbirini bir kilodan fazla almadım; istavrit, 15 yumurta, yarım kilo çeri domates, mandalina, muz, maydanoz, dere otu, taze soğan, roka, iki ekmek, dört Ankara armudu, hıyar, iki açma, bir çizik Kürt Böreği, iki simit aldım 600 lira verdim.
En fazla bir-iki şey unutmuşumdur. Bu arada pazar Nişantaşı, Etiler, Göztepe, Suadiye’de değil Güngören’de; annemin Bahçelievler’deki evine en yakın pazar!
90’ına merdiven dayamış bir kişi için bu alış veriş.
Et yok, süt yok, peynir yok, kaşar yok salam-sucuk yok, yağ yok, pirinç yok, kuru fasulye yok, deterjan yok.
Peynir 400, taze kaşar 450, kıyma 350, antrikot 550 lira Göztepe sabit pazarda!
Ota verdim dün neredeyse 500 kayme!
Asgari ücretli Alman Hans aylığıyla 140 kilo, Türk Ali 32 kilo kıyma alabiliyor.
Neremizi kıskanıyor bu kefere bizim bir türlü anlayamadım!
ALİ KIRAN BAŞ KESEN ÇAĞI
Konu annemin semtinden açıldı ya devam edelim. Tam karşıda ilköğretim okulu var, çaprazda ise Eski Londra Asfaltı’nı E5’e bağlayan bir kavşak.
Sabah 07:00’den itibaren kavşak savaş alanına dönüyor. Uzak biraz, tam göremiyorum ama yolun önüne arkasına hâkimim. Sabah başına yaklaşık 20-25 kavga çıkıyor; sebep çıkamayacağı kavşağa giren yavşaklar!
Okul önü tam görüş hâkimiyetimde, orası da 08:30-09-15 arası kilit. Öyle böyle değil, okula çocuğunu getiren analar kontak kapatıp saç saça baş başa girişiyorlar. Bir keresinde iki kadın birbirlerine bıçak çekti! Buradaki kargaşanın sebebi çocuğu sınıfına kadar arabayla bırakmaya çalışan anneler. 50 metre, 100 metre yürüseler bir sürü uygun yer var arabalarını park edecek ama kontesler babalarının evinde hep tahtırevanla sıçmaya gitmişler ya, yürüyemiyorlar. Her gelen veli tam kapının önünde üçüncü şeridi de trafikten men edip kaosu çağırıyor.
Belli ki sadece cebimiz değil beyinlerimiz de hafiflemiş. Üç aşağı beş yukarı aynı insanlar her sabah aynı kaosu yaşıyorlarsa zekalarında bir problem vardır.
AKP’Lİ KULÜP BAŞKANLARI
Garip bir kaos da futbolda var. Hakem yumruklayan, sahadan takımı çeken başkanlar AKP’nin hediyesi ligimize! Biraz araştırınca tamamına yakınının AKP’yle bir ilişkisini okuyabiliyorsunuz. Ankaragücü, İstanbulspor, Rize, Alanya, Başakşehir, Kayseri, Konya vs; hepsinin ortak özelliği hükümete yakın ve hükümetçe ayrıcalık gören başkanlar.
Doğal olarak şımarık çocuk gibi davranabiliyorlar. Kendilerini her şeyin üzerinde gördükleri için o an içlerinden ne geliyorsa yapma, ağızlarına ne gelirse söyleme hakkını kendilerinde görüyorlar.
Çünkü ne yaparlarsa yapsınlar hükümete yakın oldukları için cezalandırılmayacaklarından eminler.
AKP Genel Başkanı ve aynı zamanda cumhurbaşkanlığı da yapan Recep Tayyip Erdoğan’ın sağlığı eskisi gibi olsa ve mündecerata hâkim olabilse bu şımarıkların cezasını kendi elleriyle hallederdi.
Oysa ki Ankaragücü’ne 5 maç gibi komik bir ceza veriliyor, ertesi gün AKP Ankara milletvekilleri kulübü özür mahiyetinde ziyaret edip cezanın indirileceğinden bahsediyorlar! Yeni başkan da pupadan aldığı rüzgarla federasyona itiraz edeceklerini falan açıklıyor gururla!
HANİ VERDİĞİN SÖZLER!
Çarşıda pazarda markette hergün yenilenen fiyatlarla tecavüze uğramakta bir sıkıntı görmüyoruz demek ki!
Trafikte belinde bıçak, silah taşıyanın geçiş hakkına sahip olmasından bir sıkıntımız da yok.
Sporun her dalında, doğal olarak başta futbolda kararların siyasal güçlü lehine kaydığı bir ortamdan da belli ki rahatsız olan yok.
O zaman ne düşünüyoruz ki, durmak yok yola devam, beraber ıslanalım yağan yağmurda.
Kandıralım, kandırılalım; nasıl olsa oy sağanağı devam ediyor.
Bir kişi de sormaz mı be kardeşim hani 2023’te aya sert iniş yapacaktık diye!
Hani nas vardı da bu fakir kardeşimiz başta olduğu sürece faiz artmayacak, enflasyon çakılacaktı.
Hani yere soktuğumuz değnekle fışkıran petrolü rafineriye göndermeden direkt traktörümüzün deposuna dolduracaktık!
Hani kamu atamalarında mülakat kalkacaktı!
Hani birinci dereceye yükselen tüm memurlara 3600 ek gösterge hakkı tanınacaktı!
Hani yeni evlenen çiftlere faizsiz kredi!
Hani ev hanımlarına emeklilik!
Hani küçük esnafın 7200 prim gün sayısı!
9 kez imar affı çıkardıktan sonra, “İmar affını affedilemez suçlar arasına alacağız” açıklamasını alkışlayanları şimdi daha net anlayabiliyoruz değil mi!